Zor günleri geride bırakan Ufuk Özkan’ın başı nafakayla başı dertte! Bu duruma isyan etti
Geçtiğimiz yıl karaciğer yetmezliği nedeniyle zorlu günler geçiren Ufuk Özkan'ın nafakayla başı dertte. Özkan, iki yıl önce boşandığı eşine ödemek zorunda olduğu 114 bin TL'lik nafakayla ilgili açıklamada bulundu.
Bir süredir karaciğer yetmezliği nedeniyle tedavi gören Ufuk Özkan, zor günleri geride bıraktı. Ünlü oyuncu Ufuk Özkan, Sabah Gazetesi'ne verdiği röportajda özel hayatıyla ilgili açıklamalarda bulundu.
SAĞLIK DURUMU HAKKINDA KONUŞTU
48 yaşındaki ünlü oyuncu; "Geçen sene temmuzda hastaneye yattım. Sağlık Bakanlığımız yakından ilgilendi. 18 günlük tedavimden sonra da sağlığıma kavuşmuş şekilde hastaneden çıktım. Tedavi süreci sonrası iki film ve bir dizide rol aldım. Ancak şunu söylemek isterim, uzun saatler çalışmak bünyemi çok yordu. Bu yüzden artık sadece tiyatro yapacağım. Sağlığım için böyle bir karar aldım."
'AYDA 114 BİN TL KAZANMIYORUM Kİ, NAFAKAYI NASIL ÖDEYEYİM?'
Geçtiğimiz "Tiyatrodan diziye göre daha az kazanıyorum" dediniz. Çok mu minimal yaşıyorsunuz?
Minimal yaşayamıyorum. Biliyorsunuz, 2 sene önce boşandım. Nafakam 45 bin TL'den 74 bin TL'ye çıktı. Şimdi de 114 bin TL oldu. Ben ayda 114 bin TL kazanmıyorum ki, nafakayı nasıl ödeyeyim? Zaten nafaka düşürme davası açtım. Yani hiç harcama yapmasam da bu miktarı ödeyemem. Ben tiyatro yapıyorum. Gelirim tabii ki dizide çalıştığım dönemlere göre ciddi anlamda düştü. Sağlığım için dizi yapmıyorum. Sağlığımın kıymetini yaşadıklarımdan sonra çok daha iyi anladım. Özel hayatımda da çok gezen, tozan biri değilim. İşten eve evden işe giden bir adamım. Tiyatro oyunum için gittiğimiz yerlerde bile çok dışarı çıkmıyorum. Otelden oyuna gidiyorum. Bir de şu var tabii, şimdi her an sizinle fotoğraf çektirmek istiyorlar. Bir oyuncu için halktan ilgi görmek çok güzel tabii ama. Bazen de uygun olmuyorsunuz. Ben de hayır diyemediğim için zaman zaman sıkıntı yaşıyorum.
BAŞKAN ERDOĞAN'IN SÖZLERİNE DESTEK VERDİ
Sosyal medyanın gençlerimiz üzerindeki olumsuz etkisi de çok konuşuluyor. Siz bir baba olarak neler söylemek istersiniz?
Cumhurbaşkanımızın "Gençlerimizin sosyal medyanın dehlizinde yitip gitmesine seyirci kalamayız" sözlerine ben de destek veriyorum. Ergenlerimizi özellikle... Kanın deli gibi aktığı bir dönemdeler. Benim de 17 yaşında evladım var. Gençlerin sıkıcı bir hayat yaşadıklarına inanmıyorum. Bilgisayarları da var cep telefonları da.
Aslında bu durumu da doğru bulmuyorum. Şimdi görüyoruz bazı platformlarda neler döndüğünü. Gençlerin sürekli yanında olup, onları kontrol de edemezsin. Benim oğlum bilinçli bir çocuk, iyi yetiştirmeye çalışıyorum. Sadece devlete sorumluluk yükleyemeyiz, ailelere de sorumluluk düşüyor. Aileler de başı boş bırakılmamalı, nereye gidiyor, kimlerle görüşüyor dikkat edilmeli. Eskiden aileler büyüktü, hep birlikte yaşanıyordu. açıklamasında bulundu.