Araştırma, bu yılın başlarında geliştirilen yeni bir epigenetik ölçekte vücudunuzun nerede olduğunu belirlemek için tasarlanmış yeni nesil bir araç olan CheekAge’i (yanak yaşı) temel alıyor. Bu ölçek temel olarak vücudumuzun genlerine ve bunların zaman içinde nasıl okunduğu ve ifade edildiğini incelemeye çalışıyor; vücudumuzun farklı kısımlarının farklı biyolojik belirteçler sunduğu fikrine dayanıyor.
Araştırmacılar, CheekAge’in olası güvenilirliğini ve ne kadar yaşayacağınızı tahmin etme yeteneğini test etmek için 67 ila 90 yaşları arasındaki 1.500’den fazla başvurudan kan örnekleri aldılar. Daha sonra bu örnekleri CheekAge algoritmasına uyguladılar ve – örnekler CheekAge’in incelemek üzere tasarlandığı DNA belirteçlerinin yarısına bile sahip olmasa da – araştırmacılar, ölüm riskini tahmin etme konusunda güçlü bir yetenek sergileyebildiklerini gördüler.
Yapılan incelemelere göre bu araç, kişinin gerçek yaşı ile CheekAge’i arasındaki farkı belirleyebiliyor. Sonuçlar, en yaşlı biyolojik yaş grubunun yaklaşık %50 ölüm oranına ulaştığını, bunun da en genç biyolojik yaş belirteçlerine sahip gruptan yaklaşık 7,8 yıl daha erken olduğunu gösterdi. Ayrıca CheekAge, örnek verenlerin ölüm oranını şu anda piyasada bulunan diğer daha yerleşik epigenetik ölçeklerden daha iyi bir şekilde tahmin edebildiğini de kanıtladı.
CheekAge’in yanak hücreleri yerine kan örneği alırken de çalışabiliyor olmasının da etkileyici olduğu söylenebilir. Ancak araç, bilim insanları tarafından gerçekten kullanılabilecek bir şekilde ömür tahmini yapma yeteneğine henüz ulaşabilmiş değil. Yine de, geliştirildiği durumda, en azından doktorlara biyolojik yaş ve ölüm oranı gibi önemli verileri belirlemek için başka bir seçenek sunabilir. Ayrıca sadece yanaktan alınacak bir sürüntü örneği gerektiren bu testin çok invaziv olmamasından dolayı, insanların kabul etmesini sağlamak muhtemelen daha kolay olacaktır ve maliyeti de çok yüksek olmayacaktır.
News
