Yazarlarla röportaj projemizin bu haftaki konuğu yazar-şair Saime Fındıkçı.

Yazarlarla röportaj projemizin bu haftaki konuğu yazar-şair Saime Fındıkçı. 1.Saime Fındıkçı kimdir, okurlarımız için kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Adım Saime Fındıkçı. 1971 Artvin Hopa doğumluyum. Hopa İmam Hatip Lisesi mezunuyum. 6 kardeşiz. 34 yıllık evliyim. İki çocuk annesiyim. Kızımdan 2’de torunum var. Çocuklarımın ikisi de Adana’da diş hekimi. Balıkesir Edremit’te yaşıyorum. Kitap okumayı, yemek yapmayı, konuşmayı çok severim. Doğal ürünler elde etmeye merakım var. Yoğurdumu, sirkemi, turşumu, salçamı, tarhanamı, makarna ekmeğimi kendim yaparım. Hatta uzun yıllar sipariş aldım. Ayrıca yüzmeyi, ata binmeyi, ormanda özellikle de patika yolda yürümeyi, yaylada kalmayı çok severim. 2.Bize biraz Mülteci Gönlüm eserinizden bahseder misiniz? Mülteci Gönlüm ilk şiir kitabım. Yaklaşık 3 yıldır yazdığım şiirlerden oluşan ayrılıkları, sevdaları anlatan duygu dünyamıza hitap eden şiirlerden oluşan bir kitap. Kitabın içinde bulunan Mülteci Gönlüm isimli şiirin ismini verdim kitabıma. Mülteci Gönlüm ile Mavikuş Medya tarafından düzenlenen ödül töreninde en iyi çıkış yapan şiir kitabı ödülünü aldım. Ayrıca içindeki onlarca şiir radyolarda okundu, değerli şiir okuyucuları tarafından seslendirildi, sosyal medyada paylaşıldı. 3.Yazmaya nasıl başladınız, ilk yazdığınız şiiri hatırlıyor musunuz? Yazmaya ortaokulda başladım. Kompozisyon ve şiir yarışmalarına katılırdım genellikle ve derece alırdım. Öğretmenlerimin desteği ve ödüllerin teşviği ile yazmaya devam ettim. Evet Anadolu’yu konuşturduğum bir diyalektik şiirim vardı yine böyle bir Malazgirt Zaferinin kutlandığı günlerde yazmıştım. casino siteleri Dedi_ Adın nedir? Dedim: Anadolu Dedi_ Kimlerdensin? Dedim: Oğuz Altay Kayı Boyundanım. Dedi_ Burada ne işin var? Dedim: Bura vatan Dedi_ Beyin kimdir? Dedim: Alparslan. Dedi_ O kim? Dedim: Burayı bize vatan yapan Dedi_ Dinin ne? Dedim: İslam Dedi_ Rehberin kim? Dedim: Hz. Muhammed (sav) Dedi_ Pusatın ne? Dedim: Bir elimde Kuran, bir elimde sancak Dedi_ Düşmanın kim? Dedim: Vatanıma, kitabıma yan bakan. Dedi_ Fermanın ne? Dedim: Hakkın hükmü Dedi_ Cezası ne? Dedim: Hükmü veren cezasını verir. Dedi_ Kalıcı mısın? Dedim :Kıyamete kadar Dedi_ Nasıl? Dedim: Son canı verene, son ocak tütene kadar. 4.Dışarıdan bir göz olarak gördüğüm kadarıyla Mülteci Gönlüm eserinizle iyi bir kitleye ulaştığınızı düşünüyorum bu konuda neler söylemek istersiniz, hedefinize ulaşabildiniz mi? Çok teşekkür ederim. Haklısınız bunda sosyal medyanın etkisi özellikle de Tweeter ve İnstagram da okunan şiirlerimin etkisi çok büyük oldu. Beni ve Mülteci Gönlümü tanıyanların sayısını arttırdı. Radyo canlı yayınları da çok etkili oldu bu konuda. Hedefim öyle çok büyük değil aslında yüreklere dokunsam bana yeter. Kitap fuarlarında bulunmayı, okuryazar buluşmalarında olmayı seviyorum. Özellikle de gençlerle buluşmak onlarla şiir ve edebiyat konuşmak çok hoşuma gidiyor. 5.Size göre kaleminin güçlü oluşu, dilimizi iyi kullanıyor oluşu, hayal dünyasının geniş oluşu bir yazar için yeterli meziyetler sayılır mı? Bunun yanında mutlaka taşıması gereken insani meziyet ve vasıfların da olması gerekir mi? Gerekir diyorsanız nelerdir? Bence şair insan, önce insan olmalı. Merhametli, vicdanlı, duyarlı ve en çok da samimi olmalı. 6.En sevdiğiniz şiiriniz var mıdır, şairler şiirleri arasında böyle bir sınıflandırmada bulunur mu? Derlerdi de komik gelirdi önceden ama şimdi hak veriyorum hepsi çocuğumuz gibi ayır etmek çok zor. Hatta şöyle demiştim bir radyo canlı yayınında çok beğenilmişti bu sözüm. “Çocuklar bile tek başımıza bizim değil babaları da var ama şiirler bizim, sadece bizim yürek sesimiz” İkimizin Yerine şiirim benim için her zaman çok özel oldu, soruya cevap vermek zorunda kalırsam İkimizin Yerine derdim. 7.Sizi kitap okumayı çok seven birisi olarak biliyoruz, okumanın faydaları hakkında neler söylemek istersiniz? Okumak en büyük özgürlük alanı insan için bence. İnsanın kendinden başka kimsenin olmadığı bir alan. O kadar çok ki faydaları ama bence diye parantez açacak olursam, hızlı okuma, anlama becerisi kazanmak, kelimelerin ıssız bucaksız dünyasında gezinmek, istediğin ülkeye, istediğin kişilerin yanına, istediğin kişilerle, istediğin tarihte olma duygusu ve aynı yaraları, dertleri olan birinin de olduğunu bilmek. 8 Bildiğim kadarıyla bir roman çalışmanız vardı. Acaba ne durumda ve ileriye dönük projeleriniz nelerdir, var mı çıkması muhtemel yeni eserler? Romanım bitmek üzere inşallah. Bu kış nasip olursa basım yayım işi olup dağıtıma geçecek. Editlenme süresi belki uzun sürebilir roman olduğu için, onun dışında son bölümündeyim. Böyle Hanımın Çiftliği tadında gerçek yaşanmış bir öykü. Edremit’te geçen bir gerçek hayat hikayesi. Ayrıca ikinci şiir kitabı içinde şiirlerim hazır, yalnız Mülteci Gönlüm ile biraz daha yol kat etmek istiyorum. İnşallah kış sonu belki baharda ikinci şiir kitabımı da çıkartmak istiyorum. 9. Evet elhamdülillah 34 yıl sonra yeniden girdim sınava. Tyt de 41.100 olarak kazandım. Dışından okuyabileceğim için tek tercih yaptım Anadolu Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı. Tabi gönül isterdi ki bu puanla daha güzel okullarda okumak ama aile hayatım bunu biraz engelledi. Yıllarca içimde kalan uktenin okuma hayalimi gerçekleştirebilmenin mutluluğu var şuanda. Baş örtüsü yasağı yüzünden derece ile kazandığım okulumu okuyamamanın hüznü ömür boyu yüreğimde yükümdü. Hiçbir şeye geç kalmış değilsiniz, nefes alıyorsanız isteyin. Çok istediğinizde o istediğiniz şey için çabalayın oluyor, bir gün o hayal gerçekleşiyor. 10. Artvin, Balıkesir, Adana, Kayseri gibi farklı kültürleri barındıran şehirlerde yaşamış olmanızın yazarlığınız üstüne etkileri oldu mu? Kesinlikle, olmaz mı? Kültür dünyama, mutfağıma, kelime hazineme, olaylara bakışıma çok etkileri var. Özellikle Kayseri ‘nin mütedeyyin insanlarının, rahmetli kayınvalidemin altın değerinde öğütlerinin, Hopa’daki bir kaptanın deniz tutkusunun, Adana’nın kavruk sıcağının, Edremit’in zeytin ağaçlarının, Kaz Dağları efsanelerinin, Ege’nin mavi sularının tüm hayatıma elbetteki yazım hayatıma da büyük etkileri olmuştur. 11. Sizi her zaman haklı Filistin davasının yanında ve destekçisi olarak gördük, neler söylemek istersiniz? Ah Filistin! Filistin benim derdim çünkü ben önce insanım sonra Müslümanım ve onlar bizim kardeşlerimiz. Zulüm kime yapılırsa her zaman karşısında olmuşumdur. Zalim İsrail, mazlum da Filistin olursa bu çok daha derinden etkiliyor elbette beni. Filistin’deki zulme karşı gelmek için din, dil, ırk ortaklığı gerekmiyor aslında. Vicdanın, merhametin varsa o zulme karşı gelmek zorundayız hepimiz. Rabbim zaferle sonuçlandırsın, bizlere de bu haklı davada mazlumun yanında olmayı nasip etsin. 12. Geçmişten günümüze en sevdiğiniz ya da örnek aldığınız yazarlar kimlerdir? Mehmet Akif, Reşat Nuri, Necip Fazıl, Halide Edip çok okudum tüm eserlerini belki de. Necip Fazıl ‘ın çilesi başucu kitabım her zaman. Günümüzde de onlar kadar kıymetli üstatlarımız var. Onlar ile bizzat tanışıp muhabbet etmek onuru ile onların eserlerini okumak çok güzel bir duygu. Nurullah Genç, Bestami Yazgan, Cengiz Numanoğlu, İsmet Özel, Gülten Dayıoğlu, İclal Aydın, Ahmet Ümit. 13. Toplumda yeni yazarları kabullenme ve bir şans verme açısından önyargı olduğuna inanıyor musunuz? Yeni yazarlardan kimleri beğeniyorsunuz? Evet aynı fikirdeyim. Eserinizin duyulması, okurlar tarafından tanınması için çok çaba gerekiyor. Kitap okuma oranının oldukça düşük olduğu bu günlerde çok ilgi çekici olmak zorunda. Belki de sosyal medyayı çok iyi kullanarak bu mümkün ama ünlü yazar ve şairlerin gençlere daha doğrusu bu yola yeni çıkanlara desteği daha önemli bu konuda. 14. Sizi sinirlendiren bir soru var mıdır, varsa nedir? Şiirlerimi okuyan, dinleyen kişilerin “aşık mısınız Hocam” sorusu biraz tuhaf geliyor. Aslında sinirlenmiyorum ama bu çok itici gelen bir soru bana gerçekten. “Ailenin zoruyla mı örtündün” sorusuna da çok kızardım gerçekten. 15. Çay mı kahve mi? Çay, çay, çay! Ama filtre kahve içmeden de asla günümü bitiremem. 16. Genç yazarlara ne gibi tavsiyelerde bulunmak istersiniz. Samimi olsunlar, yazmaktan çok okusunlar, duygularından korkmasınlar, kim ne demiş diye düşünmesinler o zaman özgün bir eser çıkıyor. O samimiyeti okur hissediyor. Edebi olsun diye ya da biliyormuş zannetsinler diye fazlaca Osmanlıca, Farsça kullanılmasının şiirin duygusunu vermekten uzaklaştırdığına inanıyorum. 17. Mavikuş Edebiyat Ödüllerinde hangi dallarda ödül aldınız, duygularınızı öğrenebilir miyiz? Çok güzel anlardı. Yaklaşık 3 yıldır çeşitli dijital medyada köşe yazarlığı yapıyorum ve bununla ilgili en iyi çıkış yapan köşe yazarı ödülü aldım ve bu çok mutlu etti beni ama şiir dalında Mülteci Gönlümün ödül alması çok daha anlamlıydı. İlk kitabım, okurlarla buluştuğum ilk satırlarım teşvik ediciydi ödül töreni ama orada isminizin anılması, ödülü çok değer verdiğim usta bir şairden almak da çok müthiş... 18.Hayatta düstur edindiğiniz veya sizle özdeşleşen bir söz var mı? Evet 18 yaşındaydım cennet mekan Kadir Mısırlıoğlu hocamla yaptığım bir sohbette bana söylediği şu cümle bütün ömrüm boyunca rehberim oldu. “Bulduğun bütün dolu kağıtları oku, bulduğun bütün boş kağıtlara da yaz” Hocama verdiğim bu sözü hep tuttum ve her gittiğim yerde gençlere aktardım bu sözü. 19. Yaşam felsefeniz nedir? Sevmek, karşılığı olsun olmasın sevmek... Affetmek, çok kırılsam da kırmamak. 20. Aile sizin için ne ifade etmektedir? Aile yaşantınızın yazarlığınız üzerinde etkileri var mı? Şunu söyleyeyim ki yazım hayatımdaki en büyük destekçim hep eşim oldu. Şiirlerimi ilk o okudu, yazmam için okumam için hep bana uygun ortamlar hazırladı. 34 yılın sonunda belki güven, bağlılık gideceğim hiçbir yere itiraz etmedi. Onun desteği olmasa bu yola çıkamazdım, bu kadar ilerleyemezdim. Çocuklarımın çok ilgisi yok şiire, edebiyata ama benimle gurur duyduklarını biliyorum. Özellikle üniversite sınavındaki başarım onları çok etkiledi. 21. Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı? Kendinize vakit ayırın, kendinize önem verin, kendiniz için bir şeyler yapın. Hayatta en çok insan kendinin kıymetini bilmiyor, farkında değil kıymetinin... Bizleri kırmayıp röportajımıza katıldığı ve verdiği içten cevaplar için Saime Fındıkçı Hocamıza çok teşekkür ediyor, bundan sonraki hayatında başarı, sağlık ve mutluluk diliyoruz. Mavikuş Medya İsmail Karasu