PROJE İSMİ | AMACI | DURUM | BAĞLANTI LİNK |
---|---|---|---|
100 Yazar 100 Eser | Cumhuriyetimizin 100. yılına özel | Tamamlandı | Satın Alabilirsiniz |
Kudüs | Kanayan Yaramız | Tamamlandı | Satın Alabilirsiniz |
Yarım Kalan Hikayeler | Herkesin bir hikayesi vardır | Eser alımı tamamlandı | Eser Paylaşımı |
Öğretmenim | Sizi etkileyen öğretmeninizi anlatın antolojide yer verelim | Devam ediyor | Eser Paylaşımı |
Ortadoğu şiir yarışması | 3 kişiye ödül verilecek | Devam ediyor | Eser Paylaşımı |
Güle Revan | 40 Yazar 40 Naat | Eser alımı tamamlandı | Satın Alabilirsiniz |
Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Gülçin Türkmen Sarıyıldız, hemoroidin kendi kendine geçmeyen bir hastalık olduğunu belirterek, doğru yaşam tarzı değişiklikleri ve kişiye özel tedavi yöntemleri ile hastaların sağlığına kavuşabileceğini vurguluyor.
Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Gülçin Türkmen Sarıyıldız, hemoroidin kendiliğinden iyileşmediğini ve hastaların diyet, yaşam tarzı değişikliği ve gerektiğinde cerrahi müdahale ile tedavi edilmeleri gerektiğini ifade etti.
Hemoroid nedir ve tedavi edilmezse ne olur?
Doç. Dr. Türkmen Sarıyıldız, hemoroidin anüs ve rektum çevresindeki damarların şişmesi ve iltihaplanması sonucu oluşan bir rahatsızlık olduğunu belirtiyor. “Bu hastalık kendi kendine geçmez. Beslenme ve yaşam tarzı değişikliği, özellikle spor, yürüyüş ve yüzme gibi aktiviteler bu süreçte çok önemlidir. Ancak bazı durumlarda cerrahi tedavi de gerekli olabilir” dedi.
Beslenme tarzına dikkat!
Doç. Dr. Türkmen Sarıyıldız, hemoroid hastalarının özellikle sirkeli, baharatlı ve acı yiyeceklerden uzak durmaları gerektiğini vurguladı. “Hemoroid şikayetleri olan hastalarımıza, yeme alışkanlıklarını değiştirmeleri, bol lifli gıdalar tüketmeleri ve düzenli su içmeleri gerektiğini anlatıyoruz” diye ekledi. Bu tür basit yaşam tarzı değişikliklerinin, hemoroidin ilerlemesini önlemede ve semptomları hafifletmede etkili olduğunu belirtti.
Hemoroidin derecesi tedavi seçeneğini belirliyor
Doç. Dr. Türkmen Sarıyıldız, hemoroidin 1., 2. ve 3. derece olarak sınıflandırıldığını, bu sınıflandırmanın hemoroidin durumuna göre belirlendiğini açıkladı: “Hemoroid, içeride kalabiliyor, azıcık dışarı çıkabiliyor veya tamamen dışarıda olabiliyor. Bu sınıflandırma, hastaya uygulanacak tedavi yöntemini belirlememizde büyük rol oynar.” Tedavi yönteminin seçimi, hastanın yeme alışkanlıkları, tuvalet alışkanlıkları ve eşlik eden diğer hastalıklar dikkate alınarak yapılıyor.
Doç. Dr. Türkmen Sarıyıldız, tedaviye öncelikle ilaçlarla başladıklarını belirtti. “Lokal ajanlar ve ağızdan kullanılan ilaçlar ile o bölgenin rahatlamasını sağlamaya çalışıyoruz. Ayrıca, konservatif önlemlerle, örneğin oturma banyoları ve hijyen kuralları gibi yöntemlerle hastalarımızın büyük bir kısmını tedavi edebiliyoruz” dedi. Ancak bazı vakalarda, bu yöntemlerin yeterli olmadığını ve cerrahi müdahalenin gerekli hale geldiğini söyledi. “Hem lazerle hemorroid tedavisi, band ligasyonu ve skleroterapi gibi basit günü birlik işlemlerle hastalarımızı tedavi edebiliyoruz. Aynı zamanda stapler kullanarak daha radikal ameliyatlar da yapıyoruz” diye belirtti. Tedavi sürecinin kişiye özel olduğunu ve hastanın yaşam koşulları ile eşlik eden hastalıkların tedavi seçimini etkilediğini vurguladı.
Doğru tuvalet alışkanlığı neden önemli?
Doç. Dr. Türkmen Sarıyıldız, hemoroid hastalarının doğru tuvalet alışkanlıkları edinmeleri gerektiğini ifade etti: “Tuvalette uzun süre oturmamak, her gün aynı saatte tuvalete gitmek ve büyük tuvalet yapmayı ertelememek çok önemlidir. Tuvalette telefonla oynamak veya uzun süre gazete okumak gibi alışkanlıklar hemoroid ve anal fissür gibi sorunların ortaya çıkmasına yol açabilir” dedi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.