Büyüme açısından tablo çok iyi gözüküyordu ama kârlılık açısından bakıldığında tablo çok daha iyiydi aslında depreme rağmen. 9. ay sonuçları açıklandı ve hayat dışında sektör 34 milyar vergi sonrası net kâr elde etti. Bir önceki yıla göre karlılıkta 9 kat artış oldu.
Burada ortalama prim artışları önemli bir etken oldu, prim artışları da daha çok kasko ve sağlıkta oldu. Bunlar da kârlılıkta itici güç oldu, mali gelir artışları da burada pozitif etkiledi.
“Kasko primlerinde ciddi düşüş oldu”
Prim artışıyla fiyat artışını birbirinden ayırmak gerekiyor. Aslında kasko tarafında ciddi bir düşüş oldu, trafik tarafında tavan fiyat uygulaması var zaten. Tüm yıl baktığınız zaman trafik sigortasındaki prim artışı sadece yüzde 45 oldu yani çok büyük bir artış oldu.
Kurumsal tarafa geldiğimiz zaman durum biraz daha farklı. Çünkü 6 Şubat depreminin sektör üzerinde çok büyük etkileri oldu maalesef. Toplam kaybın sigortaya yansıması 4,5 milyar dolar. Tabii bunun önemli bir kısmı reasüarörler tarafından karşılandı.
Bunların reasürans yenilemelerinin ciddi bir etkisi oldu. Ve burada bütün bunların sigortalılara bir şekilde yansıtılması gerekiyordu. Ama burada çok karamsar bir hava da yaratmamak gerekiyor. Reasürans maliyetleri çok arttı ve sanayici teminat bulamayacak gibi söylemlerden uzaklaşmak gerekiyor.
Sağlık tarafında yüzde 140 bir artış var, tamamlayıcı sağlık sigortasında da önemli bir artış var, burada da primler yüzde 160 artış gösterdi. Şimdi kasko tarafında çok dinamik bir rekabet var, yani fiyatlar olması gerekenin de altına indi.
Ama sağlık tarafı medikal enflasyondan da etkileniyor asgari ücret artışlarından da etkileniyor. 2024’te ilk 6 ay için yüzde 40’ın altında bir artış olması gerekir.
2023’te sağlık tarafında ciddi bir teknik kâr var. Sigorta şirketleri ciddi para kazanmış. Hal böyle olunca şimdi fiyatların biraz daha geri gelmesi beklenir. Kaskoda bu gerilemeyi gördük şimdi sağlıkta görmemiz gerekiyor. Çünkü bilançolar gayet iyi ve bunun da vatandaşa yansıtılmasını bekleriz.
Deprem bölgesinde son durum
Kurumsal tarafta en azından hasar ödemelerinde sektör bence çok başarılı bir sınav verdi.
Çok hızlı bir şekilde ödendi ama tabi bazı poliçelerde problemler vardı ama buna rağmen sektör tüm desteği verdi.
Şimdi bu yaşadığımız asrın en büyük felaketlerinden biri 11 il, 14 milyon insan etkilenmiş, 350 bin kilometre alan etkilenmiş. Ortaya çıkan kayıp 103 milyar dolar.
99 depremindeki kayıp bundan çok daha azdı. O yüzden bu birkaç yılda üstesinden gelinebilecek bir felaket değil. Sürekli olarak desteği devam ettirmek gerekiyor, sürekli bölgenin yanında olmak gerekiyor.
“DASK’ta deprem zamanında sıkıntılarla karşılaştık”
Bir kere sigortamızı kesinlikle yaptırmamız gerekiyor. DASK’ta deprem zamanında çok sıkıntılarla karşılaştık, buna bir maliyet kalemi gibi bakmamak gerekiyor.
Bu koruma önleminin bir parçası. Bir gecede her şeyini kaybedenler oldu. Burada sigortanın görevi çok büyük. O yüzden sigorta penetrasyonlarına baktığımız zaman bunların artması gerekiyor.
DASK zorunlu olmasına rağmen yüzde 58’ler civarında. Konut tarafı yüzde 25’ler civarında yani 4 konuttan sadece 1’i sigortalı.
Artık depreme dayanıklı şehirler inşa etmemiz gerekiyor, bu artık bu coğrafyanın kaderi. Sigortanızı yaptırmanız gerekiyor.
Potansiyel bir İstanbul depremi çok tehlikeli çünkü İstanbul ve çevresi gayri safi yurtiçi hasılanın yüzde 40’ını karşılıyor, 6 Şubat depreminde etkilenen gayri safi yurtiçi hasılanın yüzde 9’unu yapıyordu.
Hepimizin, devletin ve sektörlerinde çok bilinçli bir şekilde hareket etmesi gerekiyor. DASK’ın gelmesi gereken seviye yüzde 95 olmalı. Kurumsal sigortaların da teşvik edilmesi gerekiyor, çünkü sigorta şirketleri ne kadar bu alana penetre ederse devletin üzerindeki yük o kadar azalır. Şahıs primlerinizi vergiden düşmeniz gerekiyor konut dahil olmak üzere.
“2024’te daha düşük bir büyüme bekliyoruz”
2024’te biraz daha düşük bir büyüme rakamı bekliyoruz genel sektörde bu oto tarafındaki rekabetten dolayı.
Oto dışı tarafta rekabet daha az olacaktır. Biz daha çok oto dışı tarafa odaklanıyor olacağız.
Ciddi bir büyüme hedefimiz var 2024 için. Sektörün geneli için karamsar söylemlerden uzak durmak gerekiyor.
Üründen çıkıp müşteriye odaklanmak gerekiyor, müşteri tercihleri çok çabuk değişiyor, çalışanı da önemsemek gerekiyor artık yeteneği tutmak çok önemli hale geldi.
Yeni trendleri takip etmek gerekiyor. Biz dijital dönüşümü de hedeflerimize ekledik inşallah 2024’te çok daha iyi bir performans gösteriyor olacağız Ray Sigorta olarak.
News
