ŞAİR VE ŞİİR
ŞAİR VE ŞİİR
Şiir, yüreğin nakkaşı, sözlerin ressamıdır. Her mısra, kalemden dökülen bir duygu, her dize, kağıda işlenen bir yaşam kesitidir. Bu sanat, yalnızca sözlerle sınırlı değil; yaşanmışlık ve kültürel zenginlikle şekillenir. Şiir, bir bakış açısını, bir ressamın fırçasıyla tuvale yansıttığı manzaralar gibi, okurun gözünden yüreğine akar.
Bir şair, kelimeleri ustaca dokur, her dizeyle bir yolculuğa çıkarır okuyucusunu. Şiirde sınırlar yoktur; nesir ya da nazım, hepsi yüreğin dilidir. Şiir, divan edebiyatından halk şiirlerine, ozanların nağmelerinden modern şiirin serbest akışına kadar geniş bir yelpazede yaşar. Aşk, özlem, hüzün, kavuşma, ayrılık ve daha nice duyguyu barındırır mısralarında. Her dize, bir çiçeğe ya da sevgiliye yazılmış bir aşk mektubu kadar değerlidir.
Şairler, derin duyguları ve fikirleriyle donatılmış özel insanlardır. Her gördüğüne aşkla bakan, her duyguyu özenle işleyen bir zanaatkârdır şair. Onların kaleminden dökülen her kelime, ruhları meşgul eder, düşünceleri uçurur. Şairler, yazmak için büyük kayıplar yaşayabilir veya kazanımlar elde edebilir. Yazdıkları her şiir, okuyanın yüreğine dokunur, ona şifa, dost, yol arkadaşı olur.
Şair, gece yarısında duyguların coşkusuyla destansı bir şiir yazabilir, sabah güneşine şarkılar düzebilir. Yaratana duyduğu aşkı, sabrı, tefekkürü mısralarına işler; zehiri şifaya, gülü sevgiye dönüştürür. Şair, her şiiriyle yaşar ve yaşatır; kelimelerle dokuduğu dünyada okuyanı da beraberinde sürükler.
Şiir, güzellikle bakıp güzellikle hissetmeyi, dokunabilmeyi öğreten bir sanattır. Ve şair, bu sanatın ustası, her mısra ile yüreklere dokunan bir sanatçıdır.