“Rüzgarın Kanatları” Belgesel Filminin Üçüncü Bölümü İzleyiciyle Buluşuyor

Türkiye’nin lider özel sektör elektrik üretim şirketi olan Enerjisa Üretim; Türkiye’deki yenilenebilir enerji potansiyelini, yenilenebilir enerji üretiminin önemi, rüzgar ekosistemi, sektörün kapasitesi ve katma değeri ile kadın istihdamına yönelik çalışmaların aktarıldığı

 “Rüzgarın Kanatları” belgeselinin üçüncü bölümünü izleyici ile buluşturuyor. Coşkun Aral imzasıyla hazırlanan belgesel ile aynı zamanda enerji okur yazarlığının artırılması hedefleniyor.

 

Yaşama saygı duyarak üreten, topluma ve çevreye katkı sağlamayı hedefleyen Enerjisa Üretim, usta belgeselci Coşkun Aral ve ekibiyle çalıştığı “Rüzgarın Kanatları” belgesel filminin üçüncü bölümünü yayınladı. Bilgi birikimini sürekli geliştiren ve sahip olduğu birikimi toplumun farklı kesimleriyle paylaşan Enerjisa Üretim, belgesel filmi ile Türkiye’de enerji okur yazarlığının gelişmesine katkı sunmayı hedefliyor. 

 

Dünyada artan enerji krizine karşı yenilenebilir enerjiye geçiş hız kazanıyor ve fosil yakıtların yerini almak üzere büyük yatırımlar yapılıyor. Paris Anlaşması gibi uluslararası anlaşmalar, karbon emisyonlarını azaltma hedefleriyle ülkeleri yenilenebilir enerjiye yönlendiriyor. Özellikle rüzgar enerjisi alanında, daha verimli türbinler, dijitalleşme, enerji depolama ve yeni materyaller üzerine yapılan çalışmalarla büyük teknolojik gelişmeler yaşanıyor. Bu belgeselde, Türkiye’deki rüzgar enerjisi yatırımlarının kapsamı, teknolojik gelişmeleri ve kadın istihdamına yönelik çalışmalar anlatılıyor. Enercon, Ateşwind Power ve TPI Composite gibi önemli paydaşlarla, Enerjisa Üretim’in kademeli olarak 2026 yılına kadar tamamlamayı planladığı 1000 MW'lik YEKA rüzgar enerjisi yatırımlarına dair detaylar sunuluyor. Belgeselde, rüzgar türbinlerinin üretiminden kurulumuna kadar geniş bir süreç ele alınarak, Türkiye'nin yeşil enerji dönüşümüne yaptığı katkılar gözler önüne seriliyor.

 

 

Sabancı Üniversitesi IICEC Direktörü Bora Şekip Güray belgesel filminde, Türkiye’nin de bu sürecin bir parçası olarak önemli adımlar attığını belirtiyor. Enerji güvenliğinin ve enerji dönüşümünün önemine değinen Güray, Türkiye’nin 12 GW seviyesine ulaşan rüzgar enerjisi kapasitesinin hedeflenen artışlarla önemli oranda büyüyeceğini, 2035 yılında rüzgarın toplam elektrik üretimine katkısının mevcuda göre iki kat civarında artabileceğini aktarıyor. Türkiye, Avrupa'nın en büyük beşinci rüzgar türbini ekipmanı üreticisi olma özelliğini taşıyor ve 45 ülkeye ihracat yapıyor. Türkiye’de rüzgar enerjisi sektöründe 25.000'den fazla kişi istihdam ediliyor, bu sektörün gelecekte ülkenin en katma değerli alanlarından biri olması bekleniyor.

 

“Rüzgarın Kanatları” belgesel filminin daha önce yayınlanan; rüzgar türbinlerinin tarihi, yatırım süreçleri, Türkiye’deki rüzgar enerjisi potansiyeli, operasyonel süreçleri, işletme ve bakım planlamaları, rüzgar enerjisi santrallerinin kurulum aşaması gibi başlıkların aktarıldığı ilk iki bölümünün ardından ilk gösterimi yapılan üçüncü bölümü, Habitat TV ve Enerjisa Üretim Youtube kanalından takip edilebiliyor.

 

"Rüzgarın Kanatları" belgesel serisinin ilk bölümünde, rüzgar türbinlerinin tarihçesinden başlayarak, yatırım süreçlerine kadar uzanan kapsamlı bir yolculuğa çıkılıyor. Türkiye’nin sahip olduğu rüzgar enerjisi potansiyeli detaylıca ele alınırken, operasyonel süreçler, türbinlerin işletme ve bakım planlamaları gibi teknik unsurlar da izleyiciye sunuluyor. Ayrıca, sürdürülebilir enerjiye geçişin önemine vurgu yapılırken, karbon ayak izinin azaltılması gibi küresel hedeflere nasıl katkı sağlanabileceği anlatılıyor. Bu bölümde aynı zamanda Enerjisa Üretim’in gelecekteki rüzgar yatırımları da kapsamlı bir şekilde tanıtılıyor.

 

İkinci bölüm, Türkiye’nin yenilenebilir enerji potansiyelini derinlemesine inceliyor. Bu bölümde, yenilenebilir enerji üretiminin önemi ve rüzgar santrallerinin kurulum süreçleri adım adım izleyiciyle paylaşılıyor. İzleyiciler, bir rüzgar enerji santralinin sıfırdan kurulum aşamalarını izlerken, projelerin planlanmasından uygulamaya kadar geçen süreci deneyimleyebiliyorlar. Bu süreç boyunca, santrallerin teknolojik altyapısı ve yerel katkıları da ele alınıyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı