Netflix’te geçen hafta en çok izlenen İngilizce film, bir suç belgeseli olan What Jennifer Did oldu. Ancak listede ilk sıraya çıkan bu yapımla ilgili tartışmalar var.
Netflix, What Jennifer Did’de yapay zeka tarafından manipüle edilmiş görüntüler kullanmakla suçlanıyor. Bazı fotoğraflar, deforme olmuş eller gibi tipik yapay zeka görüntüleri barındırıyor. Özellikle de, yapay zekayla oluşturulan sahte fotoğraflarda görüntülenen kişi şu anda cezaevinde yeniden yargılanmayı beklediği için, bu tür görüntülerin belgesellerde kullanımı konusunda ciddi sorular ortaya çıkarıyor.
Eleştirilen görüntülerden birinde, belgeselin öznesi Jennifer Pan‘ın sol eli çok net şekilde deforme olmuş duruyor. Başka bir görüntüde yanağında garip bir boşluk görülüyor. Netflix henüz bu suçlamaları kabul etmedi, ancak görüntüler çok klasik yapay zeka belirtileri taşıyor. Buna rağmen görüntülerde yapay zeka kullanıldığına dair bir uyarı bulunmuyor. Bu da etik tartışmaları beraberinde getiriyor.
Futurism.com fotoğrafların Jennifer’ın lise arkadaşı Nam Nguyen’in tanımıyla “neşeli, mutlu, kendinden emin ve çok samimi” kişiliğini göstermek için kullanıldığını yorumunu yapıyor ve “28. dakikada ortaya çıkan görüntüler, ezilmiş el ve parmaklar, şekilsiz yüz hatları, arka planda şekil değiştirmiş nesneler ve çok uzun bir ön dişe kadar yapay zeka tarafından oluşturulmuş bir fotoğrafın tüm özelliklerini taşıyor” diyor.
PetaPixel ‘in önerdiği gibi, yapay zeka görüntüleri Pan’ın gerçek fotoğraflarına dayanarak üretiyor olabilir. Ancak ortaya çıkan sonuç, davanın gerçeklerini önyargısız bir şekilde sunmak yerine önyargı oluşmasına sebep olabilir.
Bir gazeteci, Netflix belgeselinin şiddet içeriğine yönelik olarak suç ve şiddet görmek isteyen iştahları kabartmak için hazırlanmış endüstriyel bir ürün olduğu yorumunu yapıyor. ABD, Avrupa ve diğer ülkelerdeki düzenleyiciler AI’nin kullanımına ilişkin yönetmelikler çıkardılar, ancak şu ana kadar belgesellerde veya diğer içeriklerde AI görüntülerinin veya videolarının kullanımını düzenleyen belirli bir yasa yok.
BELGESELİN KONUSU NE?
Tudum, belgesele konu olan olayı şöyle özetliyor:
8 Kasım 2010 gecesi Kanada’daki bir ailenin evinden 911 çağrısı geldi. Jennifer Pan adında genç bir kadın görevlilere, silahlı silahlı kişilerin zorla eve girip para istediğini söyledi. Jennifer, davetsiz misafirlerin onu bağladığını, anne ve babasını vurup kaçtığını anlattı. Jennifer sevk görevlisine yardım göndermesi için yalvarırken, arka planda babası Huei Hann’ın sesi duyuluyordu; silahlı saldırıdan sağ kurtulmuştu ve acil tıbbi bakıma ihtiyacı vardı. Annesi Bich Ha anında öldü.
Başlangıçta Pan’lar bir haneye tecavüzün kurbanları gibi görünüyordu. Ancak daha fazla ayrıntı ortaya çıktıkça Jennifer’ın o gece olanlar hakkında sandığından daha fazlasını bildiği ortaya çıktı.
News
