PROJE İSMİ | AMACI | DURUM | BAĞLANTI LİNK |
---|---|---|---|
100 Yazar 100 Eser | Cumhuriyetimizin 100. yılına özel | Tamamlandı | Satın Alabilirsiniz |
Kudüs | Kanayan Yaramız | Tamamlandı | Satın Alabilirsiniz |
Yarım Kalan Hikayeler | Herkesin bir hikayesi vardır | Eser alımı tamamlandı | Eser Paylaşımı |
Öğretmenim | Sizi etkileyen öğretmeninizi anlatın antolojide yer verelim | Devam ediyor | Eser Paylaşımı |
Ortadoğu şiir yarışması | 3 kişiye ödül verilecek | Devam ediyor | Eser Paylaşımı |
Güle Revan | 40 Yazar 40 Naat | Eser alımı tamamlandı | Satın Alabilirsiniz |
Vücudunuzda oluşan hafif bir ağrıda bile ciddi bir hastalığa yakalandığınız kaygısına kapılıyor musunuz? Tüm dikkatinizi sürekli bedeninize yöneltiyor, sık sık ellerinizle nabzınızı veya kalp atışlarınızı kontrol ediyor musunuz? Doktorlar yaşadığınız sorunun basit bir hastalıktan veya anksiyeteden kaynaklandığını belirtmelerine rağmen ikna olmuyor, tanıda yanlışlık olabileceği şüphesiyle sık sık doktor ve hastane değiştiriyor musunuz? Kendinizi sürekli internette hastalık belirtilerini araştırırken buluyor musunuz? Hastalık bulaşacağı endişesiyle sosyal hayattan uzaklaştınız mı? Bu sorunlar size tanıdık geliyorsa, dikkat! Sebebi, Covid-19 ve maymun çiçeği virüsü (MPOX) gibi salgınlar nedeniyle görülme sıklığı son yıllarda giderek artış gösteren hipokondriyasiz, halk arasındaki adıyla “hastalık hastalığı” olabilir!
Hipokondriyazis, kişinin ciddi bir hastalığa sahip olduğuna dair aşırı ve gerçek dışı endişe yaşadığı bir anksiyete bozukluğu olarak tanımlanıyor. Genellikle genç yetişkinlik dönemi olan 20-30’lu yaşlarda başlayan hipokondriyazis ülkemizde her 100 kişiden 5’ini etkileyen bir hastalık. Acıbadem International Hastanesi Uzm. Klinik Psikolog Feyza Ağaç Çelebi, hipokondriyazis hastalığında kişilerin en hafif bedensel belirtileri bile önemli bir hastalığın işareti olarak algıladıklarına dikkat çekerek, “Hastalar ciddi bir sağlık problemleri olduğunu veya olabileceğini düşünerek yoğun bir korku ve kaygı yaşıyorlar. Bu kaygı hastaların sürekli doktor ziyaretlerine ve gereksiz tıbbi testler yaptırmalarına yol açabiliyor. Kaygının en yaygın ifade edilme şekli ise sürekli olarak tekrar eden ve ikna olunamayan sağlık şikayetleri oluyor. Hastalar ‘Kesin doktorların bile bulamadıkları ve adını koyamadıkları ciddi bir rahatsızlığım var’ diye düşünüyorlar. Bazı hastalarda ise tam aksine doktor muayenesinden kaçınma sorunları yaşanabiliyor” diyor. Uzm. Klinik Psikolog Feyza Ağaç Çelebi, kişinin iş, sosyal ve aile yaşantısında önemli sorunlara neden olabilen hipokondriyazis hastalığının aslında psikoterapi ve ihtiyaç halinde ilaçlar ile tedavi edilebildiğini vurguluyor.
Nefes alamıyorum, acaba kalp krizi mi geçiriyorum?
Kişinin geçmişinde, kendisinde veya yakın çevresinde ciddi bir hastalık öyküsünün bulunması, hipokondriyazis hastalığında en yaygın görülen nedeni oluşturuyor. Ayrıca ciddi semptomlu hastalıklar geçiren hastalara bakım vermek durumunda kalınması, hastalığın psikolojik veya fiziksel olarak bilinen zor taraflarına tanıklık edilmesi de hipokondriyazis oluşumunda önemli bir etken. Bunların yanı sıra bazı insanlar genetik olarak bedensel duyumlara karşı daha hassas olabiliyor. Tüm bu etkenler nedeniyle hastalar “Nefes alamıyorum acaba kalp krizi mi geçiriyorum?” “Başım ağrıyor, beynimde tümör mü var?” veya “Midem ağrıyor, kesin mide kanseri oldum” kaygılarıyla sık sık doktorlara başvuruyorlar.
İnternette sık sık hastalık belirtileri araştırıyorsanız, dikkat!
Uzm. Klinik Psikolog Feyza Ağaç Çelebi, aşağıda yer alan belirtilerde mutlaka bir uzmana başvurulması gerektiğine dikkat çekiyor:
Tedavide psikoterapi çok önemli!
Hipokondriyazis hastalığında, psikoterapi ve ihtiyaç halinde ilaç tedavisinden oldukça başarılı sonuçlar alınıyor. Uzm. Klinik Psikolog Feyza Ağaç Çelebi, psikoterapinin bu hastalıkta en yaygın başvurulan yöntem olduğunu belirterek, “Bilişsel Davranışçı Terapisi, hipokondriyazis tedavisinde en etkili yöntemlerden biridir. Bu yöntemde kişinin olumsuz düşüncelerini ve hastalıklarla ilgili yanlış inançlarını değiştirmesi hedefleniyor. Vücut duyumlarını yanlış yorumlama eğilimini fark etmeye ve bu düşüncelere karşı sağlıklı bir yaklaşım geliştirmeye fayda sağlıyor. Ayrıca EMDR Terapisi (Göz Hareketleri ile duyarsızlaştırma ve yeniden işleme tekniği) ve farkındalık (mindfulness) ile gevşeme teknikleri de anksiyete yönetiminde yine etkili olan yöntemleri oluşturuyor. Hipokondriyazis tedavisinden bu yöntemlerle kurtulmak mümkün olabiliyor” diyor.
Hastalık kaygısıyla baş etmenin 5 etkili yolu!
Uzm. Klinik Psikolog Feyza Ağaç Çelebi, hipokondriyazis ile baş etmenin 5 etkili yolunu şöyle özetliyor:
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.