PROJE İSMİ | AMACI | DURUM | BAĞLANTI LİNK |
---|---|---|---|
100 Yazar 100 Eser | Cumhuriyetimizin 100. yılına özel | Tamamlandı | Satın Alabilirsiniz |
Kudüs | Kanayan Yaramız | Tamamlandı | Satın Alabilirsiniz |
Yarım Kalan Hikayeler | Herkesin bir hikayesi vardır | Eser alımı tamamlandı | Eser Paylaşımı |
Öğretmenim | Sizi etkileyen öğretmeninizi anlatın antolojide yer verelim | Devam ediyor | Eser Paylaşımı |
Ortadoğu şiir yarışması | 3 kişiye ödül verilecek | Devam ediyor | Eser Paylaşımı |
Güle Revan | 40 Yazar 40 Naat | Eser alımı tamamlandı | Satın Alabilirsiniz |
Meme kanseri farkındalık ayı kapsamında, meme sağlığı ve meme kanseri tarama yöntemleri konusunda bilgilendirmede bulunan Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Gülçin Türkmen Sarıyıldız, özellikle 40 yaşından sonra mamografinin düzenli olarak yapılmasının önemine dikkat çekti.
Meme kanseri taramasında mamografi neden önemli?
Doç. Dr. Türkmen Sarıyıldız, mamografinin meme kanserinin erken tanısında altın standart olduğunu vurguladı ve ekledi: “40 yaş öncesinde meme dokusu yeterli görüntüyü vermediği için mamografiyi rutin tarama olarak önermiyoruz. Ancak, şüpheli lezyonlar durumunda doktor önerisiyle 40 yaş öncesinde de çekilebilmektedir. 40 yaşından itibaren ise rutin mamografi taramaları büyük önem taşır. Bu yöntem, meme kanserini erken evrede yakalamada en etkili araçlardan biridir.”
Meme ağrısına dikkat!
Meme ağrısının kadınlarda oldukça yaygın görüldüğünü ve şikayetlerin yüzde 70’ini oluşturduğunu belirten Doç. Dr. Türkmen Sarıyıldız, meme ağrısını iki gruba ayırdıklarını ifade etti: “Siklik, yani periyodik meme ağrısı ve periyodik olmayan (non-siklik) meme ağrısı olarak sınıflandırıyoruz. Genellikle hormonal değişimlere bağlı olarak ortaya çıkan ağrılar periyodik olarak kendini gösterir. Ancak, tek taraflı, batma ve yanma hissi veren ağrılar, genellikle belli bir lezyona bağlı olabilir ve dikkatle incelenmesi gerekir.”
Meme kanseri riski taşıyan kadınlar kimlerdir?
Bazı kadınların meme kanseri riski açısından daha yüksek risk taşıdığını belirten Doç. Dr. Türkmen Sarıyıldız, bu grupları şöyle sıraladı: “Hiç doğum yapmamış olanlar, ailesinde meme kanseri öyküsü bulunanlar, uzun süreli ve yoğun hormon tedavisi almış kişiler risk grubundadır. Ayrıca genetik olarak meme kanserine yatkınlığı tespit edilen birinci derece yakınları olan kadınlar da risk altındadır.”
Meme kistleri kansere dönüşür mü?
Meme kistlerinin kansere dönüşmediğini vurgulayan Doç. Dr. Türkmen Sarıyıldız, bu durumun aslında kadınlar için bir avantaj olduğunu söyledi: “Meme kistleri, takip edilmesi gereken bir durumdur. Bu sayede meme sağlığını düzenli olarak kontrol ettiren hastalarımız, olası bir kanseri erken evrede yakalayabilir. Bu nedenle, meme kistlerinin takibi önemlidir ve erken tanı sayesinde hayat kurtarıcı olabilir.”
Doç. Dr. Türkmen Sarıyıldız, meme kanseri tedavisinde gelişen tekniklerin memenin korunmasına yönelik olduğunu belirtti: “Eğer tümör büyük değilse ve uygun bir konumdaysa, meme koruyucu cerrahi ile memeyi koruyarak kanserden kurtulmak mümkündür. Bu yöntem, son yıllarda daha yaygın bir şekilde uygulanmakta ve kadınlar için büyük bir avantaj sağlamaktadır.”
Meme kanseri farkındalık ayı vesilesiyle Doç. Dr. Türkmen Sarıyıldız, tüm kadınların düzenli kontrollerini yaptırmalarını ve meme sağlığını korumak adına bilinçli davranmalarını tavsiye etti.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.