Kadınlarda görülen cinsel sağlık sorunlarının psikolojik sağlıkları açısından değerlendirilmesi

Cinsel Sağlık; Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) tanımlamasına göre “ Cinsel hayatın ruhen ve bedenen bir bütün olarak ele alınmasıyla, bireylerin iletişiminin pozitif yönde güçlendirilmesine denir. “(Özcebe 2007; İKGV 2003; Sezgin 1998).

Başka bir ifadeye göre de, üreme sağlığıyla ilgili sorunlarla başedebilmek, bulaşıcı hastalıklardan korunmak kontrolsüz gebelikleri önlemek ve sasğlıklı deneyimler yaşayabilmek için cinselliğin sağlıklı sürdürülmesi gerekmektedir. (Özcebe 2007; Çok 2004; Gendel and Bonner 1992).

Amerikalı bilim insanları Masters ve Johnson, cinsel uyarana gösterilen fizyolojik tepkiyi, uyarılma, plato, orgazm ve çözülme olarak dört ayrı evreye ayırmıştır (Kinsey 1948, 1953, Masters ve Johnson 1994):

Cinsel yanıt döngüsü erkeklerde tek tiptir. Kadınlarda cinsel yanıt döngüsü süresi ve yoğunluk bakımından çok değişken olabilmektedir. Bu bağlamda Kadın cinselliği ayrı değerlendirilmesi gereken bir konudur. Kadın cinsel sağlığında yaşanılan bir bozukluk beraberinde psikolojik sağlıkta da sorunlar yaşandığını göstermektedir.

Kadınlarda Görülen Cinsel Sağlık Sorunlarının Durumu

Seksüel Tutumlar ve Davranışlar isimli ülkemizinde içinde olduğu küresel bir çalışmada 27.500 olgu üzerinden bazı bulgular elde edilmiştir. Bu araştırmaya göre kadınların %32’sinde cinsel isteksizlik, %24’ünde lubrikasyon sorunu ve %25’inde orgazm problemleri olduğu belirlenmiştir. (Laumann EO, Nicolosi A, Glasser DB, Paik A, Buvat J, Gingeli C).

Ülkemizde 179 kadın üzerinde yapılan bir çalışmada cinsel işlev sırasında yaşanan sorunların yaşa bağlı arttığı, eğitim düzeyinin düşüklüğü, komorbid hastalığının olması, menopoz ve doğum sayısı, gibi unsurların olumsuz etkilediği görülmektedir.

Yapılan araştırmada kadınlarda görülen cinsel isteksizlik %60.3, lubrikasyon sorunu %38, uyarılma problemleri %43, orgasm olamama %45.8 ve disparoni %36.8 olduğu saptanmıştır (Çayan S, Akbay, Bozlu M, Canpolat B, Acar D, Ulusoy E.).

Kadınlarda Görülen Cinsel Sağlik Sorunlarina Psikolojik Destekle Müdahalenin Önemi ve Gelişimi

Cinsellik bir bütün olarak ele alınması gereken; psikolojik, biyolojik, kültürel, sosyal ve ekonomik boyutları olan kompleks bir yapıdır. Bu sebeple, cinsel işlev sorunu olan bir hireyin farklı bakış açıları ile değerlendirilmesi gerekmektedir.

Biyolojik Bakış Açısı: Merkezi Sinir Sistemi, genital organlar, duyu organları, bedenimizin ürettiği hormonlar ve kimyasalların etkileşimi ile oluşan bir etkinliktir. Bedenimizin her gelişimsel durumu cinselliğimizi de etkiler. Mutlu ve sağlıklı bir cinsel yaşam için sağlıklı bir bedene sahip olmak gerekir.

Psikolojik Bakış Açısı: Cinselliği yaşarken, kiminle, nerede, ne zaman ve nasıl olacağı, uyarılma ve doyuma ulaşmayı belirleyen insan psikolojisidir. Merkezi ve periferik sinir sistemi cinsel işlevlerin yürütülmesinden sorumludur. Kişilik özellikleri, tutum ve davranışlar, kişilik özellikleri, geçmiş deneyimler ve travmalar cinselliğe bakış açımızı ve tercihlerimizi belirler.

Sosyokültürel Bakış Açısı: Bireyin yetiştiği sosyal çevre ve etkileşim içinde olduğu aile ve alt kültür, ahlaki bakış açısı, dini inanç sistemi de cinselliğe bakış açımızı ve tutumları belirleyenler arasındadır.

Cinselliğin tabu olduğu fikri hala devam etsede, sağlıklı cinsel yaşamın bir insanlık hakkı olduğu kabul edilmektedir.

Aile sağlığını etkileyen unsurlardan biri de kadın sağlığıdır. Aile içinde kadının sağlık problemi yaşaması bütün aile dinamiğini etkilemektedir. Aile içinde dengenin bozulmasına ve huzursuzluklara sebep olmaktadır