PROJE İSMİ | AMACI | DURUM | BAĞLANTI LİNK |
---|---|---|---|
100 Yazar 100 Eser | Cumhuriyetimizin 100. yılına özel | Tamamlandı | Satın Alabilirsiniz |
Kudüs | Kanayan Yaramız | Tamamlandı | Satın Alabilirsiniz |
Yarım Kalan Hikayeler | Herkesin bir hikayesi vardır | Eser alımı tamamlandı | Eser Paylaşımı |
Öğretmenim | Sizi etkileyen öğretmeninizi anlatın antolojide yer verelim | Devam ediyor | Eser Paylaşımı |
Ortadoğu şiir yarışması | 3 kişiye ödül verilecek | Devam ediyor | Eser Paylaşımı |
Güle Revan | 40 Yazar 40 Naat | Eser alımı tamamlandı | Satın Alabilirsiniz |
Genç ve umutsuz bir oyuncu olan Muhsin, ünlü tiyatro yönetmeni Afet’in açtığı oyuncu seçmesine girme fırsatı bulur. Böylesi bir dönüm noktasında, hayatta hiçbir şeyin yolunda gitmemiş olmasının gerginliğini yaşamaktadır. Seçmelere saatinde yetişemediğinden dolayı içeri girip girmeme konusunda kararsız kalır.
Herhangi bir mesleğe yeni başlayan pek çok genç için bu tür seçme veya sınavlar aslında kaybolan umutları bulma ve yeniden hayal kurabilmek için önemli bir eşiktir. Muhsin için ise bir adım ötesinde varoluş imtihanı başlayacaktır.
Oyunun yazarı ve yönetmeni Alp Tuğhan Taş, “İkinci Perdenin Başı”nı şöyle anlatıyor:
“Şikâyet ediyoruz. Her şeyden, herkesten, çevremizde olup bitenlerden… Aşamadığımız bir tembellikle bunları mazeretlerimizin üstüne koyup bu yükle dolaşıyoruz. Başarı elde etmek için defalarca başarısız olmayı göze alamıyoruz. Egolarımızı, hayallerimizin önüne koyuyoruz. Hayal ettiklerimizin -nasılsa hak ettiğimizi düşündüğümüz için- harekete geçmeden, gerçekleşmesini bekliyoruz. Hepimiz yeteneklerimizin önüne koca koca duvarlar örüyoruz. Fark edilmeyi beklerken, homurdanan, söylenen, temelsiz eleştiren, kıskanan, fakat hiçbir şey yapmayan ve aslında güzel olabilecek hiç bir şeyi benimsemeyen bireyler haline geliyoruz.
Hepimiz Muhsin ve Afet kadar çektik a dostlar!.. Model aldığımız veya hayalini kurduğumuz kişi olmayı gerçekten istiyor muyuz? Peki ya olursak?.. O zaman Afet kadar yalnız olmayı ya da Muhsin kadar kararsız kalmayı becerebilecek miyiz?
İstanbul Şehir Tiyatroları Genç Günler Projesi olan oyunumuzun macerası, tam da bu söylediklerimin üzerine başladı. Şehir Tiyatrolarının yeni yazarlara, yönetmen ve oyunculara bu zemini hazırlaması Türk Tiyatrosu için çok değerli. Sizinle bu sahnede buluşabilmemiz için çok kişi gönüllü olarak emek verdi. Öncelikle sevgili dramaturglarımız Dilek Tekintaş ve Gökhan Aktemur’un projeye olan inançları ve destekleri oyun metninin sahneye taşınma sürecinin temelini oluşturdu. Genç bir yazar, oyuncu ve yönetmen olabilmek için birçok kez yenildim. Birçok kez vazgeçmenin eşiğinden döndüm. Çok sevgili arkadaşlarımın desteği ile yılmadan çabaladık. Oyunu ilk okuduğunda beni heyecanla arayan partnerim Ebru Üstüntaş ile aynı sahneyi paylaşmak büyük bir gurur benim için. Yardımcı Yönetmenimiz Direnç Dedeoğlu parke üzerinde bizi emniyette tutan sevgili dostumuz. Işık tasarımında Fatih Kara; efekt tasarımında Metin Taşkıran nokta atış yaptılar. Ve ileride ismini kim bilir nerelerde duyacağımız 13 yaşındaki müzisyenimiz Şan Üstüntaş; oyun için yaptığı bestesi ve provalardaki doğaçlamalarıyla bize enerji verdi.”
Dramaturgisini Dilek Tekintaş-Gökhan Aktemur’un, müziğini Şan Üstüntaş’ın, ışık tasarımını Fatih Kara’nın, efekt tasarımını Metin Taşkıran’ın, dekor ve aksesuar tasarımını Özgür Öztürk-Samet Küçükyılmaz’ın yaptığı oyunda; Ebru Üstüntaş, Alp Tuğhan Taş rol alıyor.
Oyun, 30 Ekim-2 Kasım 2024 tarihleri arasında Müze Gazhane Meydan Sahne’de.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.