Fenerbahçe Bodrumspor Maç Analizi: Çelik Gibi Savunma

Ferhan YILDIZ

Çocukluğu, seksenli yılların başına denk gelen bizim kuşağın,kulağına çalınan ilk tezahüratlardan birisidir, başlıkta andığım cümle.

Kalemizde Ivançevic var

Geri dörtlü çelikten duvar

Orta saha hepsi canavar

İleride Selçuk Yula var

Bodrumspor karşısında izlediğim Fenerbahçe’nin göze çarpanüstünlüğü, savunmada sergilenen neredeyse hatasız performanstı.

Umuyorum Jose Mourinho’nun da bu konuda kafası netleşmiştir

Gerek topu oyuna sokma noktasında, gerekse rakibe ilk müdahaleleri olması gereken ölçüde sertlikle yapma noktasında, kusursuz bir geri dörtlü izledik. Osayi Samuel’in hem takımı ileri taşıyan patlayıcı gücü, hem de savunmada rakibi karşılarken ortaya koyduğu iştah, sistemin ne kadar önemli bir dişlisi olduğunu herkese gösterdi. Umuyorum Jose Mourinho’nun da bu konuda kafası netleşmiştir.

Geçen haftaya dönelim ve Samsun’da ikinci yarının hemen başında, Fenerbahçe ağlarını bulan ilk golü hatırlayalım. Rakip hücumcuyu savunmaya çalışan Dusan Tadic’in, Mert Müldür’e gösterdiği sert tepkiye tanıklık eden her futbol izleyicisi, söylemek istediğimi anlayacaktır.

"Ayağı tertemiz"

arı lacivertlilerin Faslı yıldızı Yusuf kuyudan çıktı çıkacak. Güneşi görüyor. Son bir hamlesi kaldı ayaklarını da yere basması için…Şimdilik kafasını kullanmaya devam ediyor. Hele bir de ayakları yere sağlam basmaya başlasın, katkısı katlanarak artacaktır. Diğer Faslı Amrabat’a gelince, derler ya hani ayağı temiz diye…Ayağı tertemiz. Orta sahada topu ayağında gevelemeden en akıllıca işi yapma eğiliminde. Geriye gelip stoperlerin arasına girdiğinde de güven veriyor. Geçtiğimiz yıllarda yaşadığımız Slimani ve Benzia tecrübesinden ağzımız yandığı için, önceleri Kuzey Afrikalı oyuncu seçimine önyargılı yaklaştığımı itiraf etmeyelim. Gelgelelim, Amrabat ve Yusuf ikilisi, oyun olarak da karakter olarak da istikbal vaat ediyor.

Kadıköy’de ileri uçta iki oyuncu izlemeyi çok özlemişiz

İrfan’ın fotoğraf çektirircesine yaptığı akrobatik dömivole vuruşu, ağlarla buluşsaydı, geçen hafta Osimhen’in rövaşatasına güzel bir nazire olacaktı. Yazık oldu.

Rakip her ne kadar zayıf, skor her ne kadar düşük olsa da, geçiş hücumlarına izin vermeyen, topu sürekli kontrol eden dengeli oyun; Fenerbahçe taraftarını mutlu etmeye yetti. Kadıköy’de ileri uçta iki oyuncu izlemeyi çok özlemişiz. Saraçoğlu’nda düşük ve ortalama profil takımlara karşı biraz cesaretten zarar gelmez. Sevdiğim bir Roma sözüdür, “Kader cesur olanı kayırır”

Jose Mourinho Türkiye normallerine alıştıkça, Kadıköy’ün fenerinin aydınlığı artacaktır.