PROJE İSMİ | AMACI | DURUM | BAĞLANTI LİNK |
---|---|---|---|
100 Yazar 100 Eser | Cumhuriyetimizin 100. yılına özel | Tamamlandı | Satın Alabilirsiniz |
Kudüs | Kanayan Yaramız | Tamamlandı | Satın Alabilirsiniz |
Yarım Kalan Hikayeler | Herkesin bir hikayesi vardır | Eser alımı tamamlandı | Eser Paylaşımı |
Öğretmenim | Sizi etkileyen öğretmeninizi anlatın antolojide yer verelim | Devam ediyor | Eser Paylaşımı |
Ortadoğu şiir yarışması | 3 kişiye ödül verilecek | Devam ediyor | Eser Paylaşımı |
Güle Revan | 40 Yazar 40 Naat | Eser alımı tamamlandı | Satın Alabilirsiniz |
Halk eğitim merkezinde makine nakışı, kurdele nakışı ve dikiş gibi çeşitli kurslardan eğitim alan 64 yaşındaki ev hanımı Arife Sultan Coşkun, geçtiğimiz sene aldığı tel kırma eğitimini gözünü yoran işlemlerde zorlandığını söyleyerek yarım bırakmıştı. Arife Sultan Coşkun’un eşi Mustafa Çoşkun, yakın gözlüklerini takarak eşinin yarım bıraktığı tel kırma projesini tamamladı.
Eşinin bıraktığı yerden örtü, gümüş tel ve iğneyi eline alan 73 yaşındaki Mustafa Coşkun, eşinden kursta öğrendiklerini kendisine öğretmesini istedi. Ertesi gün işledikleriyle büyük beğeni toplayan Mustafa Coşkun, bir yılda besmele yazılı tablo, masa örtüsü, çanta ve kolye gibi birçok ürün işledi.
“HOCA BAŞLIYOR, MUSTAFA İŞLİYOR”
Röportajı sırasında eşi Mustafa Coşkun’a “Biz bu malzemeleri aldık ama ben tel kırmayı beceremeyeceğim” dediğini söyleyen Arife Sultan Coşkun; “Eşim sağ olsun elimden aldı, sanki hoca eşime göstermiş gibi işlemeye başladı. Eşimin yaptıklarını kendim yapmışım gibi hocaya gösterdim. ‘Eşim yaptı, ben yapamadım.’ dedim. O günden sonra hoca başlıyor, Mustafa işliyor, takıldığımız yerde ben de götürüp gösteriyorum.” dedi.
“YAPTIĞIM İŞLERDEN KENDİM DE MEMNUNUM HANIM DA MEMNUN”
45 yaşında emekli olduktan sonra bağ, bahçe işleriyle uğraştığını ve boş vakitlerinde de torunlara baktığını dile getiren Mustafa Coşkun; “Biz birlikte çalışırız, birbirimizden fikir alırız. Dikiş dikerken beni overlok makinesine oturtuyor, kendisi düz makine işlerini yapıyor. Overlok işlerini hep ben yapıyorum. Ben biraz daha dikkatli ve özenli yapmaya çalışıyorum. Yaptığım işlerden kendim de memnunum, hanım da memnun.” şeklinde konuştu.
“BOŞ ZAMANIMI DEĞERLENDİRDİM”
O süreçte eşinin tel kırma işleme kursundan getirdiği numuneye 3-5 model işlediğini aktaran Mustafa Coşkun; “Eşimden göstermesini istedim. Aldım bir tane yaptım, bu iş basitmiş, kafama yerleşti, düzgün bir şekilde yapmaya başladım. Hoca, yaptıklarımı çok beğenmiş, ‘Eşiniz devam edebilir’ deyip bana model gönderdi. Çantayı bitirdim, eşime ‘Kursiyerlerin içinde en düzgün yapan Mustafa Bey’ demiş. Geçen yıl İstanbul’a kızımın yanına gittik, evde canım sıkılmasın diye malzeme götürdük, orada da yaptım. Boş zamanımı bu şekilde değerlendirdim.” dedi.
“ONLAR İÇİN MUCİZE GİBİ”
Röportajı sırasında besmele işlediği tabloyu 3 ayda bitirdiğini ve sergilediğini belirten Mustafa Coşkun, gören kişilerin kendisinin yaptığını öğrenince de şaşırdıklarını söyledi.
Mustafa Coşkun; “Tel kırma yapmak beni dinlendiriyor. ‘Müzik ruhun gıdasıdır’ derler ya ben de tel kırma yaparken vaktin nasıl geçtiğini hiç bilemiyorum. Eğilerek yapıldığı için ara ara kalkıp kendimi dinlendiriyorum. Gözlüksüz yapamıyorum, mecburen yakın gözlüğümü takıyorum. Hiç yılmadım, ‘Bu bana zor geliyor’ demedim. Ben ince işlerden çok hoşlanan bir kişiyim. Kaba işi zaten yapamam. Sergide duyanlar ‘Burada bir amca besmele işlemiş, tel kırma yapmış’ diye geliyor. Beni de görünce teşekkür ediyorlar, bu yaşta bu işi yapabilmem onlar için mucize gibi bir şey.” ifadelerini kullandı.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.